14 Kasım 2013 Perşembe

ÖRNEK MÜSLÜMAN MIYIM?

Örnek Müslüman mıyım?

 Sare Şanlı
Yakın bir zaman önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “İhtida Öyküleri: Nasıl Müslüman Oldum” ismi altında yayınlanan nefis bir çalışma okudum. Orijinali İngilizce olan hikâyelerin bir kısmı İngiltere’de gerçekleştirilen bir doktora tezi için yapılan mülakatlardan, diğer bir kısmı da çeşitli gazete, dergi ve internet ortamında yayınlanan hayat hikâyelerinden oluşuyor. Her bir hikâye okuyucuyu derin duygulara sürüklüyor, kâh gülümsüyor, kâh gözlerinizde biriken yaşları silmeye çalışıyorsunuz. Arapların güzel bir atasözü var: “Sözler kalpten çıkarsa kalbe kadar ulaşır, ağızdan çıkarsa kulaktan öteye gidemez.” İşte ihtida öykülerinin her biri belli ki kalpten çıkmış sözlerden oluşuyor, bu yüzden kalplerinize ulaşmaması imkânsız.
Çoğu İngiliz olan mühtedilerin İslamla buluşma sürecinde dikkatimi çeken nokta pek azının direkt Kur’an’la muhatap olarak Müslüman olması oldu. Büyük çoğunluk, Müslüman dostlarından, komşularından, iş arkadaşlarından velhasıl tanıdıkları şahsiyet sahibi bir/birkaç Müslümandan etkilenerek İslam’a giden yola adımlarını atmışlar. Kimisi Müslümanların aile içi ilişkilerinden, kimisi dürüstlüklerinden, kimisi düzenli yaşam biçimlerinden, dostluklarından, misafire sundukları ikram ve güler yüzden etkilenerek onlarla iletişim kurmayı tercih etmiş.
İbrahim Karlsson, mektup arkadaşı Şehide’nin sabrından ve bilgisinden etkilenerek yolunu bulmuş:  “Şehide’de olağanüstü bir sabır vardı, çünkü ağır olan düşünce hızıma ve aptalca sorularıma katlanıyordu. Hiçbir zaman benimle ilgili umudunu kaybetmedi ve pes etmedi. Bana sadece kalbimi dinlememi, sonunda doğruyu bulacağımı söyledi.”[1]
Miss Lara’nın “Ben İslamı gerçekten bilgili olan ve baskı uygulamayan Müslümanlardan öğrendim.”ifadesi ile [2] Arina’nın “Bana asla “Dinini değiştir, Müslüman ol” demediler” [3]cümlesi mühtedilerin hayatında yer alan Müslüman şahsiyetlerin nasıl olmaları ve gayrimüslimlere ne şekilde davranmaları gerektiğini gösteriyor. Nitekim Yusuf Ali’nin hidayet öyküsünde yer alan şu ifadeler de aynı istikamette: “Müslümanlar bir gayrimüslimin yanında nasıl olunması gerektiğini bilmek zorundalar. Çünkü “Davranışlar sözlerden daha yüksek seslerdir.” [4]
İslam’la Müslüman şahsiyetler vasıtasıyla tanışıp, teslim/müslüman olan insanların öykülerini okudukça kendi Müslümanlığım üzerinde düşünmeye başladım. “Bir gayrimüslim benim Müslümanlığımdan etkilenerek İslam’ı seçebilir mi?” Daha doğrusu,“Ben bir gayrimüslimin olumlu etkilenebileceği ve örnek alacağı, kalbinin İslam’a ısınmasında vesile olabilecek niteliklere ve yaşam biçimine sahip miyim?”sorusunu sordum kendime.
Bu temel soruyla birlikte başka sorular da sorup, cevaplar aradım. Din, sadece kendi yaşantılarımızı biçimlendirmek, kendi yolumuza rehberlik etmek için değil, başkalarına ve başka hayatlara da rehberlik edebilmek için ihtiyaç duyduğumuz kurallar bütünü ise, ben dini şahsıma ait algılayıp, bu yanlış algı doğrultusunda yaşama hakkına sahip olamam. Bildiğimi sandıklarımı bir kez/çok kez daha gözden geçirmek, her defasında uygulamaya yönelik hale getirmek vazifem olmalı. İslam’ın esaslarını, emir ve yasaklarını, Kur’an ve sünneti iyi bilmenin yanı sıra, yaşamak ve yaşatmak için çaba göstermek zorundayım. İslam’ı tanıma çabasındaki insanların sorularına doğru cevapları verebilecek yahut doğru kaynaklara yönlendirebilecek birikime ulaşmak için gayret etmeliyim. Bu çok önemli, bilmediği noktada bilene sormanın erdemine ulaşmış Müslümanlardan etkilenen Kenneth’in ifadelerine dikkat! “Bilgileri ile kendilerini öne çıkarmaya çalışmayan insanlar vardı. Bazı soruları ise “Bilmiyorum, ama isterseniz bilen birine danışıp size cevabı iletebilirim” şeklinde cevap veriyorlardı. Orta doğu insanının tevazusu beni etkilemişti.” [5]
“İhtida Öyküleri: Nasıl Müslüman Oldum?” bir kez okunup rafa kaldırılacak bir kitap değil. İlk okumadan itibaren her okumada yeni sorular sorduracak, okuyucuyu farklı duygu ve düşüncelere sürükleyecek nitelikte samimi bir çalışma. Ben, beni etkileyen/Allah’ın bana anlamamı nasip etmek istediği tek bir noktasından tutabildim ve okuyuma yansıtmaya çalıştım. Ama biliyorum ki, her okuyan kendi nefsinde ihtiyaç duyduğu çok daha farklı noktaları yakalayacaktır.
[1] 134
[2] 139
[3] 120
[4] 51
[5] 212
yayın : 4 Kasım 10:18

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder