24 Eylül 2012 Pazartesi

CAHİL TANIMA REHBERİ


CAHİL TANIMA REHBERİ
Efendim, öncelikle bir cahil çok şey bildiğine inanır ve kendisine hayrandır. Asla neyi bilip neyi bilmediğini sorgulamaz, zira bildiğinden o kadar emindir ki…



Her konuda konuşur, yorum yapar, hatta iddiada bulunur. Bilge insanın kendini gizlemesinin aksine, o durmadan kendini pazarlamaya çalışır.
Bilmediği, anlamadığı şeyi saçma veya gereksiz diye etiketler, böylece bilgisizliğiyle asla yüzleşemez.
Kendisi dışındaki insanların asla tam olarak her şeyi bilemeyeceklerine yürekten inanır. Zaten milletin çok kültürlü, bilgili dediği insanlar aslında hiçbir şey bilmiyorlardır.
Gündemi, dünyada olup bitenleri takip etmez. Zihni çok fazla şeyle dolduğu için, sürekli değişen haber akışıyla meşgul olmaya ne gerek vardır ki?
Hele hele o sıkıcı kültür, sanat, siyaset programları! Onlardan alabildiğine uzak durur, bu tür programlar yerine, dizileri, eğlence ve magazin programlarını tercih eder.
Kitap okumak, vakti çok olanların işidir. Her şeyi bilen cahilimizin kitap okumaya vakti ve ihtiyacı yoktur. Çok lüzum görürse, çok satanlar listesinden 2-3 kitabın adını ezberler, o da ona yeter!
Dış görüntüsü en önemli hazinesidir. Güzelliği ve bakımı için harcadığı paralara, saatlere ve emeğe hiç acımaz.
Sık sık alışverişte görürsünüz cahili. İşten, okuldan, ya da her neyle meşgul olduğunu düşünüyorsa ondan arta kalan vaktini AVM’lerde tüketir.  Tüm markaları tanımaya uğraşır, sürekli yeni bir şeyler alma peşindedir. Asla üretemediği için, tüketerek var olmaya çalışır.
En popüler cafelerde oturur, en gösterişli yiyecek içecek neyse onları tüketir.
Devamlı müzik dinler, bilgisayar başında, yürürken, seyahat ederken, dinlenirken… Kulağında hep bir şeylerin olması onu düşünmekten, kafasını yormaktan uzak tutar böylece.
Kitaplardan, kültürel konulardan bahsedilen bir ortamda çok rahatsız olur cahilimiz. Böyle sıkıcı konuların konuşulduğu ortamlara, moda, arabalar, kız erkek meseleleri, magazin gibi son derece önemli(!) konularla apayrı bir hava katmaya çalışır. Başaramazsa durmaz, çeker gider…
"Din konusunda cahil"imiz ise özel bir kategoridedir. Dinini asla asıl kaynağı Kur’an’dan öğrenmez. Etraftan duyduğu “mış,muş”lu bilgilere itimat eder. Din konusu hassastır, bu konuda kafasını bulandırmaz. Zaten kalbi fazlasıyla temizdir, o yüzden ibadeti de canı istediğinde ve işine geldiğinde yapar.
Cahillerin “tahsilli” versiyonları vardır ki, onlar tüm bu yaptıklarını diplomalarıyla belgelerler. Üniversite diplomaları dışında hiçbir meziyetleri yoktur. Kendi okudukları bölümde daha yeterli bilgiye ve donanıma sahip değillerdir. Diploma sahibi olmalarının kendilerini bilgi sahibi yaptığını düşünmenin verdiği o dayanılmaz hafiflikle, zihinlerine hiçbir şey katmadan hayatlarına devam ederler.
Meslek sahibi, hem de “toplumda itibar gören meslek sahibi” cahillerimiz ise, kendi iş sahaları dışındaki hiçbir alanı değerli görmedikleri için ilgilenmezler de. Başka meslekten insanları insandan, başka ilim sahalarını da ilim sahasından saymazlar! İşlerindeki başarıyı hayatlarındaki başarıyla özdeşleştirdikleri için kendilerini geliştirmeye lüzum görmezler.
Cahili bol olan bir toplumda, cahil tanımak eminim zor olmayacaktır.  Keşke cahile bizzat kendini tanıtabilmenin bir yolu olsa!




Sare ŞANLI
k

2012-09-20 15:32:43

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder