16 Ekim 2012 Salı

GIYBET BİR ALIŞKANLIKTIR


Gıybet Bir Alışkanlıktır


Sare Şanlı

etiketler: sare şanlı gıybet
- Doğruyu söylüyorum canım!
Elbette. Zaten gıybet, kardeşin hakkında onun söylemenden hoşlanmayacağı doğru olan şeyi söylemendir.
- Söylediğim şeyi herkes biliyor, zaten milletin dilinde!
Onca insan, büyük bir hata yapıyor ve sen de bu hatada payın olmasına razı oluyorsun öyle mi? Daha fazla insanın bilmesine bile isteye vesile oluyorsun!
- Burada olsun yüzüne de söylerim.
O halde neden önce ona söylemeyi denemedin. Belki başkalarına söylemene gerek kalmayacaktı. 
- Yüzüne de söyledim zaten.
Ya yüzüne söylemen halinde o kadar üzülmediyse de, başkalarına söylediğini bilince kırılacaksa? Keşke söylemeseydin başkalarına diyecekse?
- Ben onun adına çok üzüldüğüm için söylüyorum.
Senin arkasından konuştuğunu öğrenince o üzülmeyecek mi?
- Canım, bana da bu yapılır mı? Bakın size de yapmasın aynısını uyarıyorum!
Belki, uyardığın kişilere karşı aynı hatayı asla yapmayacak. Ama sen onları da önyargılarla dolduruyor ve günahına ortak ediyorsun.
- Benden duymuş olmayın ama…
Hayır! Bilakis senden duydular!
- Aramızda kalsın, kimseye söylemeyin.
Rabbin orada değil miydi?
- Dedikodu yapmak gibi olmasın da…
Üzgünüm ama dedikodudur yaptığın.
Oysa Rabbin: “Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhametlidir.” demişti sana.

Dinlemedin, nefsine yenildin, şeytana uydun ve kardeşini öldürdün. Belki de defalarca. Yetmezmiş gibi etini yedin. Sonra iğrendin yaptığın işten. Yerken ne kadar da lezzetliydi değil mi? 

Bir tür gıybet yamyamı olup çıkmıştın da haberin yoktu.
Yapma! Şeytanın fısıltılarına aldanma. Kelimelerine hâkim ol. Yoksa gıybet illeti bırakmaz peşini.

“Eğer şeytan tarafından bir ayartmaya maruz kalırsan, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işiten ve bilendir.” Fussilet 36
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder