2 Ekim 2012 Salı

UYUMAK İSTEYEN ÇOCUK


Uyumak İsteyen Çocuk



Sare Şanlı


etiketler: sare şanlı michel bruele uyumak isteyen çocuk
Michel Bruele’nin Uyumak İsteyen Çocuk adlı kitabını okuyana kadar, bir çocuk kitabının beni böylesine etkileyeceğini düşünemezdim.
Annesiz ve kimsesiz kalan Nino, Brezilya sokaklarında yapayalnız yaşamaya mahkûm kalmış bir çocuktur. Ne parası vardır ne de gidecek yeri. Çocuk bedeniyle en çok da açlık zorlar onu. Nino açlığını ve yalnızlığı unutmak için uykuyu keşfeder. Uyudukça güzel rüyalar görür, annesine kavuşur, karnı doyar, başka diyarları gezer. Sürekli uyumak ister küçük, gerçek hayatın acılarıyla yüzleşemeyecek kadar çaresizdir çünkü.
Nino gibi kimsesiz, parasız ve aç değilim ama dünyada olup biten tüm hazin olaylardan kaçmak istercesine ben de uyumak istiyorum…
Filistin’de açıyorum gözlerimi. Barışın diyarında… Her yer yemyeşil ve güneş bir başka parlıyor bu topraklarda. Çocukların ellerinde sapanlar yerine, kalemler, defterler, oyuncaklar görüyorum. Barış şarkıları söylüyor, zafer şiirleri okuyorlar. Anneler güvenle büyütüyor bebeklerini. Babalar akşam döneceklerine inanarak çıkıyorlar huzurlu yuvalarından işe doğru. Hiç tank göremiyorum, İsrail askeri de. Zulüm yok, gözyaşı yok, savaşın kokusu bile kalmamış burada.
Sonra Somali’de buluyorum kendimi. Konuk oluyorum güzel yiyeceklerle dolu sofralarına. Yepyeni bir ülke görüyorum, okullar, hastaneler, sağlam binalarla dolu. Hastalık yok, sefalet yok, açlık yok!
Arakan’a gidiyorum, tıpkı Filistin gibi, Somali gibi orası da. Çeçenistan, Suriye, Doğu Türkistan ve diğer mazlum ülkeleri de geziyorum tek tek. Gördüğüm manzaralar büyülüyor beni. Ne savaş var, ne açlık, ne zulüm…
Gördüğüm rüyaların güzelliğinden olsa gerek, gülümseyerek uyanıyorum. Kısa sürüyor ne yazık ki. Çünkü televizyonu açtığımda, gazetelere baktığımda yine aç, yoksul ve mazlum insanlarla karşılaşmak içimi burkuyor.
Savaş sahneleri, şehitleri, açlıktan ve hastalıktan ölenleri, yetim çocukların içler acısı halini defalarca görmek, duymak, bilmek ne büyük çaresizlikmiş meğer.
Uyumak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Zaten hep uyumuyor muyuz? Televizyonu kapatıp, gazeteleri çöpe atınca tüm sorunların bittiğini, üzerimizden sorumluluğun kalktığını düşünürcesine kendi bencil ve küçük dünyamızda yaşamak uyumak değilse nedir?
Olan bitenin yükünü kendi omuzlarımda hissediyorum, her Müslümanın hissetmesi gerektiği gibi.
Uyumak istemiyorum. Hatta tüm dünya artık uyansın istiyorum!
Son Güncelleme Bugün | 12:26

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder