30 Ocak 2013 Çarşamba

2 ERKEK 1 KADIN

2 ERKEK 1 KADIN

 Birkaç istisna dışında yerli ve yabancı tüm diziler içinde ana teması aşk olmayan dizi yok gibi. Aşk denilince öyle masum, yıllarca süren samimi aşklar olsa başımız üstüne. Gelip geçen tutkular, kısa süreli, çarpık ve ahlak dışı ilişkiler yumağı sunuluyor izleyiciye. Birbirine deli gibi aşık olan, kavuşmak için nice zorluklara göğüs geren çift birkaç bölüm sonra birbirlerini aldatabiliyor. Hem de en yakın arkadaşlarla, en yakın akrabalarla. Genç kız, kalbi bir kardeşten diğerine kayarken, aşkın arkasına sığınıyor, ondan kuvvet alıyor. Sözde kutsanan aşk gibi görünse de daha derinlere bakıldığında, aşk ilişkilerin ahlaksızlığını meşrulaştırmak için kullanılıyor.



Dikkatimi çeken çok önemli bir nokta var son zamanlardaki yapımlarda. Yıllardır birden fazla kadınla aynı anda aşk yaşayan erkeklerin intikamı alınırcasına, artık iki veya daha fazla erkek arasında kalmış çaresiz ve kararsız kadınlar tasvir ediliyor. Erkeklerin ahlaksızlaştırılmasında hayli yol kat edilmiş olmalı ki, sıra kadınlara geldi.

Yerli yabancı birçok dizide kadın karakterler de canı kimi isterse onunla olabiliyor, kalbine birden fazla erkeğin sevgisini sığdırabiliyor. Hangisinin kendisi için daha uygun olduğunu anlamak için birden fazla erkeği aynı anda idare edebiliyor. Birinden sıkıldığında gönül rahatlığıyla diğerine koşabiliyor. Ayrıldığı erkeğin, babasıyla, oğluyla, yeğeniyle, kardeşiyle birlikte olmakta hiçbir mahsur görmüyor. Bu durum öyle ustalıkla anlatılıyor ki, izleyici böyle ilişkileri ahlak dışı bulmak şöyle dursun, bu çaresiz kadına acıyor, hak veriyor hatta onun adına üzülüyor.

Eskiden bakımsız ve yaşlanmış karısını kolayca aldatan erkekler nasıl haklı gösteriliyorsa şimdi de ilgisiz kocasını aldatan kadınların masumiyeti tasvir ediliyor. Karısını ilgisiz bırakma hatasına düşen kalpsiz erkek aldatılmayı dünden hak etmiştir bile!
Evlilik hiçbir zaman dizilerde kutsal bir kurum olarak tasvir edilmedi. Yıllarca süren, sadakat timsali mutlu evlilikler göremedik, hala da göremiyoruz. Daha çok sorunlu evlilikler izlediğimiz gibi, çok az ilişki evlilikle sonuçlanıyor. “Evlilik aşkı öldürür veya evli olmak aşık olmaya engel değildir” mesajları veriliyor gayet açık ve net şekilde.

Gençler evliliğe hiç yaklaşmasın, zaten evli olanlar da ondan kurtulmaya baksın! Yani ey genç kızlar, kiminle isterseniz onunla olabilirsiniz, üstelik evlenmek zorunda da değilsiniz. Ey evli kadınlar, siz de evli kalmak zorunda değilsiniz, eşinizden sıkıldıysanız, artık sevmediğinizi düşünüyorsanız, neden bir başkasıyla olmayasınız? Kutsal olan aşkı yaşamayasınız?

Zaten dizilerin asıl amacı aşkın başlangıcını yani aşka giden yolu vermektir, yolunda olan aşkı değil. İşin en heyecanlı kısmı da bu değil midir? Olacak mı olmayacak mı, kavuşacaklar mı kavuşamayacaklar mı? Ne kadar imkansız, ne kadar ahlaksız? O kadar heyecanlı ve o kadar etkileyici…
sareyildiz@gmail.com
Sare Yıldız Şanlı



Sare ŞANLI
k

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder